Türkler İslam Medeniyeti dairesine girdikten sonra zamanla alfabelerini de değiştirmişler Arap harflerini kullanmaya başlamışlardır.Bu önemli değişiklik, Türklerin Anadoluya yerleşip burada Türkçeyi edebiyat ve devlet dili olarak geliştirmeleriyle, bin yıllık devâsâ bir birikimi doğuracak sürecinde başlangıcı olmuştur.
Toplumsal hafızanın yaşatılması ancak yazılı metinlerin bilinip anlaşılmasıyla, okunmasıyla mümkün olabilir. Osmanlı Türkçesi bilgisi yalnızca bir kısım bilim adamı ve arşiv uzmanı için gerekli değildir.Dilin, önce bireyin, sonra toplumun var oluşundaki yeri göz önünde tutulduğunda herkesin bu bilgiye sahip olması gerekir.
Kendisinden yalnızca yarım asır önce yapılmış felsefi, bilimsel, siyasi tartışmalardan habersiz olan bir kimsenin, yalnızca gününün bilgileriyle, yani toplumsal hafızaya sahip olmadan bu pâyelere gerçekten sahip olabilmesi mümkün değildir.
Osmanlı Türkçesi, Türkçe esas olmak üzere Arapça ve Farsça birçok kelime, şekil ve kaideleri içine alan bir yazı dilidir. Böyle olmakla beraber, bu üç dili bilen bir kimse yine Osmanlıca bir metni rahat anlayamaz. Çünkü Osmanlıca Arapça ve Farsçanın belirli bir ölçüde ve şekilde Türkçe ile birleşmesinden doğmuş bir dildir.
XIII. Yüzyıldan XX. Yüzyılın başlarına kadar devam eden ve kendi içerisinde üç devreye ayrılan Osmanlı Türkçesi -Tarihî Türkiye Türkçesi- bugün artık tamamiyle tarihe karışmış bir yazı dilidir. Bugün onun devamı ve diriltilmesi değil;eski kültür, ilim ve edebiyat eserlerimizin tanınması bakımından iyice öğrenilmesi bahis konusudur.
Türklerin Anadolu’ ya XI. Yüzyıldan itibaren yerleşmesinden sonra XIII. Yüzyılda Türkçe Anadolu’ da bir yazı dili olarak gelişmeye başladı. Selçuklu Devletinde yerleşmiş gelenekler, yani Arapça ve Farsçanın devletin resmi dilleri kabul edilmesi geleneği bu devletle birlikte sarsılıp yıkılınca, Türkçe, bilim, edebiyat ve devlet dili olarak önem kazandı.Osmanlı Devleti dönemi ise Türk dilinin gerçek bir zirvesidir. Bu dönemde, devletin siyasi gücüne denk olarak Türkçe üç kıtada yaygın olarak kullanılan bir dil olmuştur.
Kaynakça
Osmanlı Türkçesi Grameri-Prof. Dr.Faruk Timurtaş
Osmanlı Türkçesi Grameri-Prof. Dr.Faruk Timurtaş
Osmanlı Türkçesi Kılavuzu- Hayati Develi
Geleneksel Türk El Sanatlarında Yazıya Giriş Prof. Dr. Hüsrev Subaşı